Erik Kyed Trolle, S-grubunun dışında kalmayı denemiş biri olarak, Tina Kruckow’un tarikat benzetmesine sert bir şekilde tepki veriyor.
– Bu, olabilecek en olgun olmayan şeydir, diyor Erik Kyed Trolle, svingdørenin karşı yöne doğru yol alırken – neredeyse bir yıl dışarıda kaldıktan sonra S meclis grubuna geri dönüyor.
Tina Kruckow’un birkaç ay önce belediye başkan adayı olarak S için başkanlık için aday olduğunu belirtiyor. Güzel bir şekilde oy aldı, ancak seçilmedi.
– Bir anda, saat on ikide bir dini tarikat olduğunu mu fark ettin? Bu oldukça dikkat çekici görünüyor, diyor Erik Trolle.
36 yaşındaki Tina Kruckow’un belediye meclisinin en genç üyesi olmasına rağmen, Erik Trolle, “dün değil” diyor ve vurguluyor.
– Bir sonraki belediye başkanı olması gerektiğini savunuyor ve sonra meslektaşlarını bu şekilde eleştiriyor. Bence bu doğru değil, diyor Erik Trolle.
Kötü işbirliği nedeniyle partiden ayrıldığını ve neredeyse bir yıl bağımsız kaldığını belirtiyor, ancak kapıyı çarpmadığını ve başka bir partiye geçmediğini vurguluyor.
Şimdi yeni sosyal demokrat belediye başkanı Karsten Thomsen’a desteğini vermek için geri döndü.
Tina Kruckow ile röportaj yapmaya çalıştı, ancak soruları e-posta yoluyla almak istedi. Yanıtında, sert tonun kendisinin de katkıda bulunduğunu kabul ediyor.
– Bu tür ifadeleri kullandığımda sert bir ton olarak algılanabileceğini anlıyorum. Asla kişilere saldırmak veya ayrılık yaratmak niyetim değil. Eleştirim, yeni olmayan ve hala devam eden bir kültürle ilgilidir, yazıyor ve şimdi ileriye bakacaklarını ve “mecliste iyi bir ton ve iyi bir işbirliği için çalışacaklarını” vurguluyor.
Ancak Tina Kruckow, Frederikshavn belediye meclisindeki S’yi tarikat özellikleriyle suçlayan tek kişi değil.
Diğer bir sosyal demokrat Martin Tøttrup Kelkelund da aynı şeyi yapıyor ve SF’ye katılmış durumda.
– Uyum sağlamamız ve aynı şekilde oy kullanmamız isteniyor. Bunu kontrol etme ihtiyacını hastalıklı olarak görüyorum. Ve hala devam ediyor. Daha önceki belediye başkanının ayrılmasından sonra bunun hızlandığı tartışılabilir, diyor Martin Tøttrup Kelkelund.
Son zamanlarda belediye meclisinde parti hattına karşı oy kullandığında doğrudan partiden atılmakla tehdit edildiğini belirtiyor ve kendisinin ve Tina Kruckow’un “kâfirler gibi görüldüğünü” hissettiğini söylüyor.
Daha önce diğer partilere üye olduğunu ancak bu gerçeğin mevcut değişikliği için ilginç olmadığını reddediyor.
– Sorun, birden fazla farklı partiye üye olmuş olmam değil. Sorun, Frederikshavn Belediyesi’ndeki Sosyal Demokratlar’da sağlıklı olmayan bir kültürün ve iş ortamının olmasıdır, diyor.
Tina Kruckow’un S ve dini bir tarikat arasındaki benzetmesini anladığını ve Frederikshavn Belediyesi’ndeki Sosyal Demokratların “kendini kapatan bir kültüre kurban gittiğini” düşünüyor.
– Maddi politik argümanlarla karşılaşmadım. Sadece hepimizin aynı şekilde oy kullanmamız gerektiği konusunda, diyor Martin Tøttrup Kelkelund, karşılaştığı durumdan memnun olmadığını belirtiyor.
Erik Trolle ise, iki eski parti arkadaşının “sıkıcı bir durumda biraz popülizm yaptığını” düşünüyor.
Politikada ortak bir zemin bulmaya çalışmanın “kötü bir şey olmadığının” altını çiziyor.
– Topluluk aynı zamanda birbirine uymayı da içerir, diye ekliyor.
Birgit Hansen’ın belediye başkanı olarak iyi iş çıkardığını ancak kendi “tarzına” sahip olduğunu ve bir boşluk bıraktığını söylüyor.
– Eğer çok inatçıysanız ve diğerlerinin ilerlemesine izin vermiyorsanız, o zaman ayrıldığınızda bir boşluk oluşur. Kaçınılmazdır, diyor Erik Trolle.
Yeni belediye başkanı Karsten Thomsen, iki eski sosyal demokratın eleştirilerini “hiç tanıyamadığını” söylüyor.
– Ancak yorum yapmayacağım. İkisiyle iyi ilişkilerim var ve kararlarını kabul ediyorum. Başka bir şey söyleyemem, diyor Karsten Thomsen.
